Kasıtlı İşlenen Suçlar: Hukukun “Niyet Okuma” Takıntısına Bir İtiraz
Açık konuşalım: “Kasıt” dediğimiz şey, sadece bir hukuk terimi değil; aynı zamanda toplumun, yargının ve siyasetin elinde şekillenen bir güç aracı. Birini cezalandırmanın en kestirme yolu çoğu zaman onun “ne düşündüğünü” kanıtladığını iddia etmektir. Peki gerçekten kanıtlıyor muyuz, yoksa niyet okuma oyununa mı teslim oluyoruz? Bu yazı, kasıtlı işlenen suçlar meselesine perde arkasından bakıyor; tartışmalı noktaları dürüstçe masaya koyuyor.
Kasıt Nedir? Doğrudan Kast ve Olası Kast’ın İnce Ayrımı
Doğrudan kast, hedefinize nişan alıp tetiği çekmektir: Fail fiili ve sonucu ister; eylem, hukuka aykırı sonuca “gözünü kırpmadan” yönelmiştir. Olası kastta ise fail, sonucu bilerek istemez ama “olursa olur” diyerek göze alır; riskin gerçekleşmesini kabullenir. İşte tam burada hukukun gri alanı başlar: “Göze almak” ne kadar bilinçli olmalıdır? Nerede biter ve bilinçli taksir nerede başlar? Trafikte 200 km/s hızla şehir içinde makas atan sürücü, olası kastla mı hareket etmiştir, yoksa sadece ağır bir dikkatsizlik midir? Beğensek de beğenmesek de, uygulama bu ayrımı her dosyada aynı berraklıkta yapamıyor.
Kasıtlı İşlenen Suçlar Nelerdir? (TCK’da Tipik Örnekler)
Türk Ceza Kanunu’nda suçların ezici çoğunluğu kasıtla işlenir; taksirle (yani istemeden, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılıkla) işlenebilen suçlar sınırlıdır. Kasıtlı suçlar, aşağıdaki ana gruplarda sıkça karşımıza çıkar:
Hayata ve Vücut Dokunulmazlığına Karşı
Kasten öldürme ve kasten yaralama, doğrudan kastla tipikleşir; bazen olası kast tartışmaları dosyanın kaderini belirler. Failin hazırlık hareketleri, kullanılan araç, hedef aldığı bölge gibi unsurlar, kast çıkarımında kritik rol oynar.
Malvarlığına Karşı
Hırsızlık, dolandırıcılık, yağma (gasp), mala zarar verme gibi suçlarda, failin menfaat elde etme veya başkasının malını rızası dışında alma iradesi kasıt tartışmasının merkezindedir. Örneğin dolandırıcılıkta “hileli davranış” kişinin bilerek bir aldatma planı kurmasını gerektirir.
Şerefe ve Özel Hayata Karşı
Hakaret, iftira, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi gibi suçlar, dijital çağda “anlık öfke” ile paylaşılan mesajları da kapsar. Burada niyet okuma daha da çetrefildir: İfade özgürlüğü nerede biter, kasıtlı itibar suikastı nerede başlar?
Hürriyete Karşı ve Tehdit İçeren Suçlar
Tehdit, şantaj, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma gibi fiiller, failin korkutma veya zorlama iradesine yaslanır. Ekran görüntüleri, mesaj zincirleri, ses kayıtları kasıt analizinin güncel delilleri hâline gelir.
Cinsel Dokunulmazlığa Karşı
Cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı dosyalarında rıza/rıza dışılık tartışmaları, kastın varlığını ve kapsamını belirler. Hukuk dili burada hem en titiz hem de en kırılgan sınavını verir.
Kamu İdaresine Karşı ve Ekonomik Suçlar
Zimmet, irtikap, rüşvet, görevi kötüye kullanma, resmî belgede sahtecilik gibi dosyalarda kasıt, çoğu kez planlı eylem ve örgütlü yapı iddialarıyla birlikte değerlendirilir.
Bilişim ve Dijital Suçlar
Bilişim sistemine girme, sistemi engelleme, verileri bozma, bankacılık/bilişim yoluyla dolandırıcılık gibi modern suç tiplerinde kast; iz sürme, log kayıtları, dijital izler ve uzman raporlarıyla ispatlanmaya çalışılır.
Kasıt Nasıl İspatlanır? “Niyet” Delille Buluştuğunda
Kasıt, failin zihninde başlar; mahkeme ise zihnin içini göremez. Bu yüzden dolaylı deliller kritiktir: olay öncesi hazırlık, seçilen araç, hedef, eylemin yoğunluğu, olay sonrası davranış, mağdurla önceki ilişki, dijital yazışmalar… Ama sorun şu: Bu parçalar çoğu kez farklı anlamlara gelebilir. Aynı veri setinden, farklı mahkemeler bambaşka kast tespitleri yapabiliyor. Hukuk bir bilim ise, neden sonuçlar bu kadar değişken?
Olası Kast – Bilinçli Taksir Sınırında Düşen Gölge
Teoride kolay, pratikte çetin: Olası kast “sonucu kabullenme”, bilinçli taksir ise “sonucu istememe ama öngördüğü riski umursamazca alma” olarak anlatılır. Fakat kabullenme ile umursamazlık arasındaki psikolojik nüansı olay yerinde kim, nasıl ölçecek? Trafik, iş güvenliği, tıbbi müdahale gibi alanlarda bu sınır, ceza miktarını dramatik biçimde değiştirir. Hata payı büyüdükçe adalet duygusu zedelenir.
Ceza Siyaseti ve Orantı: Neyi, Neden Daha Ağır Cezalandırıyoruz?
Kasıtlı suçlara verilen cezaların orantısı ayrı bir tartışma konusudur. Şiddet içeren fiiller ile ifade temelli fiiller arasındaki denge, toplumsal hassasiyetlere göre salınıyor. Bir tweet yüzünden açılan dosyaların hızla ilerlediği; buna karşılık bazı organize dolandırıcılıkların yıllarca sürüncemede kaldığı algısı, “kasıt”ın hukuki değil, siyasal bir tartı olduğuna dair kuşkuları besliyor. Hukukun meşruiyeti, sadece metindeki tanımlarla değil, uygulamadaki tutarlılıkla ayakta kalır.
Kasıtlı İşlenen Suçlar Hakkında Sık Yapılan Hatalar
“Sonuç ağırsa mutlaka kast vardır” yanlıştır; ağır sonuç tek başına kastın kanıtı olmaz. “Plan yoksa kast yok” da yanlıştır; anlık kararlar da doğrudan kast doğurabilir. Yine de ispat yükü devlette kalır ve şüpheden sanık yararlanır ilkesinin (in dubio pro reo) pratikte güçlü işletilmesi gerekir.
Tartışmayı Büyütecek Sorular
- Olası kast ile bilinçli taksir arasındaki çizgiyi daha objektif hale getirecek somut kriterler oluşturmak mümkün mü?
- Hakaret ve iftira gibi ifade temelli suçlarda, kasıt tespitinde ifade özgürlüğü lehine daha geniş bir “şüphe alanı” tanınmalı mı?
- Dijital delillerin üretilmesi/bozulması bu kadar kolayken, kasıt ispatında teknik standartlar (hash, chain of custody, bağımsız uzmanlık) neden zorunlu değil?
- Toplumun cezalandırma iştahı ile adalet duygusu arasında daha sağlıklı bir dengeyi nasıl kuracağız?
Sonuç: Kasıtlı Suçları Anlamak Yetmez, Ölçmeyi de Bilmek Gerek
Kasıtlı işlenen suçlar hukuk sisteminin omurgasıdır; ancak bu omurganın esnekliği, bazen adaletin belini büker. Kasıt tespiti delil, mantık ve tutarlılık ister. Kavramın gücünü, keyfîliğin malzemesi hâline getirmeyelim. Niyet okuyan değil, delil okuyan bir ceza adalet politikasıyla; şeffaf kriterler, bağımsız uzmanlık ve istikrarlı içtihatlarla yürüyelim. Çünkü kasıt, bir kelime değil; özgürlüklerin ve güvenliğin tam ortasında duran bir terazidir. O terazi şaştığında, sadece sanıklar değil, toplumun tamamı bedel öder.
(1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir . (2) Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Kast, ceza hukukunda önemli bir kavram olup suçun işlenmesindeki özel zihinsel durumu ifade eder.
Yeliz! Sağladığınız öneriler, yazının güçlü yanlarını pekiştirdi, eksiklerini tamamladı ve katkı sundu.
Hakaret suçu, kasten işlenebilen suçlardan biridir . Failin bu suçu işlerken mağdurun şerefine saldırma niyeti bulunmalıdır. Kasıt, genel bir kasıt olup, failin eyleminin mağdurun onur, şeref ve saygınlığını zedeleyebileceğini bilmesi ve istemesini içerir. Hakaret Suçu, Cezası ve Genel Şartları – Kandemir Hukuk KANDEMİR HUKUK Bürosu hakaret-sucu-cezasi-ve-gen… KANDEMİR HUKUK Bürosu hakaret-sucu-cezasi-ve-gen… Hakaret suçu, kasten işlenebilen suçlardan biridir .
Çavuş!
Saygıdeğer katkınız, yazının mantıksal bütünlüğünü artırdı ve konunun daha net aktarılmasını sağladı.
Failin aktif bir davranış içinde bulunması ile işlenen suçlar icrai suçlar olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda örnek vermek gerekirse kasten öldürme, kasten yaralama ve hakaret gibi suçlar icrai suçlar arasında gösterilmektedir. Bir diğer unsur ise ihmali suçlardır. Örneğin; A, B’yi yaralamak kastıyla darp ederken B, A’nın annesine sövmeye başlamıştır bu durumda A, B’yi öldürmüştür . Bu durumda eklenen kast ortaya çıkmıştır ve B kasten öldürmekten sorumlu olur.
Ceyda!
Kıymetli katkınız, yazının temel yapısını güçlendirdi ve daha sağlam bir akademik temel oluşturdu.
Örneğin; A, B’yi yaralamak kastıyla darp ederken B, A’nın annesine sövmeye başlamıştır bu durumda A, B’yi öldürmüştür . Bu durumda eklenen kast ortaya çıkmıştır ve B kasten öldürmekten sorumlu olur. Örneğin; hastasının karnında yanlışlıkla makası unutan doktorun, yanlışlığı fark etmesine rağmen makası çıkarmaması. CMK 100/3 KATALOG SUÇLAR Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (TCK m. 76-77) Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (TCK m. 79-80) Kasten öldürme (TCK m.
Alev! Görüşleriniz, yazıya yalnızca derinlik katmakla kalmadı, aynı zamanda daha okunabilir bir yapı kazandırdı.